Uzmanın Öz Bakımı,
“Mesela biz tiyatroda şöyle diyoruz. İlk önce kendimiz eğlenmeliyiz ki seyirci de bizim eğlenmemizle birlikte eğlensin. Eğer biz kendimizi eğlendiremezsek, sadece seyirciyi eğlendirme mantığıyla bir şey yaparsak belli bir süre sonra robotlaşmış hareketler bütünü oluyor. Ama kendimiz eğlenirsek bir doyum sağlayacağız. Kendimizle birlikte karşıya da bir enerji vereceğiz. İyilik halini de ben öyle nitelendiriyorum. Önce kendimizi doyurmalıyız ki sonra dışarıya bir şey verebilelim.”
Ruh sağlığı alanında çalışan kişiler (psikiyatristler, psikologlar, klinik psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, psikiyatri hemşireleri, psikolojik danışmanlar vb.) pek çok sebepten dolayı ruhsal tükenme yaşama açısından risk altındadır. Bunlar;
- Yardım edebileceklerinden daha fazla danışanın bulunduğu ortamlarda çalışmaları nedeniyle iş yüklerinin fazla olması,
- Travmatik yaşam öyküleri olan danışanlarla çalışmaları,
- Danışanlarına sundukları yardımın etkilerini kısa sürede veya somut olarak görmenin her zaman mümkün olmaması,
- Öfkeli, saldırgan, suçlayıcı danışan davranışlarına maruz kalmaları gibi nedenlerle yoğun stres yaşamaları,
- Mesleki sınırın dışında, ilgili olmayan işlerle ilgilenmek durumunda bırakılmalardır.

Fazla iş yükü, görev tanımı dışında çalışıyor olmak gibi nedenler yalnızca ruh sağlığı alanında çalışanlar için değil pek çok iş alanında çalışan kişiyi tükenmişliğe götürmektedir. Kendilerini fiziksel, sosyal, psikolojik boyutlarda yeterince güçlendirmeyen uzmanlar, iyilik hallerini tehlikeye atarak bazı risklerle karşı karşıya kalmaktadır. Bunlar:
-Tükenmişlik Sendromu
– Eşduyum Yorgunluğu : Başkalarının acılarına katlanmaya yönelik ilgi ve kapasitesinin azalmasıdır. Bir başka deyişle travmatik ve acı verici yaşantıları olan bireylere yardımcı olmaya çalışırken bireyin duygusal rezervinin giderek azalması ve yardımcı olamayacak düzeye gelmesi.
– Dolaylı travma gibi duygusal sorunlara karşı kendilerini savunmasız bırakabilmekte, bu nedenle profesyonel etkililiklerini kaybedebilmektedirler. Bu riskler içinde en sık görüleni tükenmişlik sendromudur.

Tükenmişlik Sendromu (Burn-out)
Bireyin normal şartlarda kariyerinden, arkadaşlıklarından veya aile etkileşimlerinden aldığı keyfi ve başarı duygusunu azaltan; bireysel kimliğin kaybedildiğine inanmaya yol açan bir zihinsel, duygusal ve fiziksel tükenme durumudur. Aynı zamanda bir iş hayatı stresi türüdür.
Kişiyi majör depresyon, anksiyete bozukluğu, bedensel belirti bozuklukları ve travma sonrası stres bozukluğu da dahil pek çok psikiyatrik bozukluğa açık hâle getirebilir. Duygusal tükenmişlik, çabuk yorulma, depersonalizasyon / uzaklaşma, sinizm, düşük verimlilik, yetersizlik duygusu yoğun olarak görülür. Ayrıca tükenmişlik sendromunda depresyona benzer bazı belirtiler de görülür.
Ruhsal belirtiler;
- Normalde severek yapılan şeylerden keyif alamamak,
- Ani gelen kaygı ve öfke,
- Sakinleşememe,
- Çok çalışsa da başarısız hissetme.
Fiziksel belirtileri;
- Uyku düzeninde bozulmalar,
- Kilo değişimi,
- Yorgunluğun kronik hale gelmesi,
- Baş ağrıları,
- Hazımsızlık ve karın ağrısı,
- Normale göre sıklaşan solunum yolu enfeksiyonları,
- Cinsel isteksizlik.
Tükenmişlik sendromu 4 evrede gerçekleşir;
I. Evre: Şevk ve coşku evresi (Enthusiasm): Yüksek bir umutluluk, enerjide artma ve gerçekçi olmayan boyutlara varan mesleki beklentiler. Kişi için mesleği her şeyin önündedir. Uykusuzluğa, gergin çalışma ortamlarına, kendine zamanını ve enerjisini ayıramayışına üstün bir uyum sağlama çabası vardır.
II. Evre: Durağanlaşma Evresi (Stagnation): İstek ve umutlulukta bir azalma olur. Güçlüklerden, daha önce umursamadığı / yadsıdığı bazı noktalardan giderek rahatsız olmaya başlamıştır. Sorgulanmaya başlanan “işten başka bir şey yapmıyor olmak”tır.
III. Evre: Engellenme Evresi (Frustration): Başka insanlara yardım ve hizmet etmek için çalışan kişi sistemi, çalışma koşullarını, çalıştığı kişileri değiştirmenin ne kadar zor olduğunu anlar. Yoğun bir engellenmişlik duygusu yaşar.
IV. Evre: Umursamazlık Evresi (Apathy): Bu evrede, çok derin duygusal kopma ya da kısırlaşma, derin bir inançsızlık ve umutsuzluk gözlenmektedir. Mesleğini ekonomik ve sosyal güvence için sürdürmekte, ondan zevk almamaktadır.
Özellikle ruh sağlığı alanında çalışan kişilerin bu tür risklerden korunmaları için yurtdışında ruh sağlığı uzmanlarına yönelik geliştirilen öz bakım odaklı derslerin, henüz çok yeterli olmasa da giderek arttığı görülmektedir. Türkiye’de % 50 uzman öz bakım dersi almadığını, % 80 uzman ise derslerin öz bakım anlayışı içermediğini iletmiştir.
Öz Bakım nedir, ne değildir?
Öz bakım, sağlıklı işlerlik kazandırmaya ve iyi oluşu artırmaya yarayacak stratejilerle amaçlı olarak ilgilenilen çok boyutlu ve çok yönlü bir süreçtir. Öz-bakım kazanılacak bir yarış değil zaman içinde gelişen bir yaşam stili ve yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Öz-bakım “zaman izin verdikçe yerine getirilmesi gereken narsistik bir lüks değil; bireyin vazgeçilmezi, klinik bir gereklilik ve meslek etiği açısından bir zorunluluktur”.
Öz bakımın bir lüks değil ihtiyaç olduğu APA Etik kodlarında da vurgulanmaktadır. APA Etik Kodlar Bölüm C’de “psikolojik danışmanlar profesyonel sorumluluklarını en iyi şekilde karşılamak için duygusal, fiziksel, zihinsel ve manevi iyi oluşlarını artıracak ve koruyacak öz-bakım aktiviteleri ile ilgilenmeliler” şeklinde bir etik kod bulunmaktadır.
Dolayısıyla;
a. Öz-bakım lüks değil bir ihtiyaçtır.
b. Öz-bakım keyfi bir durum değil bir mesleki etik zorunluluktur.
c. Öz-bakım tek seferlik bir uygulama değil yaşam boyu devam edilmesi gereken bir süreçtir.
d. Öz-bakım sorun yaşamaya başladıkça değil başlamadan önce uygulanan stratejilerdir.
e. Öz-bakım tek bir davranış değil çok yönlü ve boyutlu stratejiler bütünüdür.
Öz Bakımın Boyutları

Bilişsel – Duygusal Öz Bakım (Cognitive-Emotional Self-Care): Bireyin duygu, düşünce ve davranışlarının farkında olmasını, onları izlemesi ve yönetmesini, kısaca onlarla ilgilenmesini sağlayacak stratejilerin oluşturduğu bir öz-bakım boyutu olarak değerlendirilmektedir.
Manevi Öz Bakım (Spiritual Self-Care): Bireyin yaşamın maddi olmayan yönlerinin ve yaşamına anlam katan varlıklarının farkında olmasını, onlarla olan bağını güçlendirmesini ve anlamlı bir yaşam sürmesini sağlayacak stratejilerle ilgilenmesi olarak değerlendirilmektedir. Din, maneviyatın eş anlamlısı değil ona önemli katkısı olan bir içsel yapı olarak değerlendirilmektedir. Kişinin daha büyük bir güçle bağlantısını artırmasıdır.
İlişkisel Öz Bakım (Relational Self-Care): Bireyin sosyal destek sistemindeki ve birlikte olmaktan keyif aldığı kişilerle ilişkilerini güçlendirmesini; buna karşın zarar gördüğü ve duygusal olarak tüketici olan ilişkilerini düzenlemesini sağlayacak stratejilerden oluşan bir öz bakım boyutu olarak değerlendirilmektedir.
Fiziksel Öz Bakım (Physical Self-Care): Bireyin düzenli olarak egzersiz ve spor yapma, düzenli ve sağlıklı beslenme, dinlenmeye zaman ayırma ve belirli aralıklarla sağlık kontrolünü yaptırma gibi davranış ve eylemlerle ilgilenmesi olarak açıklanmaktadır.
Profesyonel Öz Bakım (Professional Self-Care): Psikolojik danışmanlar ve diğer ruh sağlığı çalışanlarının, birlikte çalıştıkları kişilerle ve danışanlarıyla kurdukları ilişkilerini iyilik halini destekleyecek şekilde düzenlemelerini ve bu ilişkiler ile mesleki roller konusunda sahip oldukları bilişsel yapılarını gözden geçirmelerini ve gerekiyorsa değiştirmelerini sağlayacak stratejiler bütünü olarak görülmektedir. Süpervizyon veya meslektaş desteğini kapsar.
Denge (Balance): Bireyin, temelde kişisel ve profesyonel yaşamı olmak üzere tüm yaşam alanları arasında bir denge kurmak için çabalaması olarak değerlendirilen bir öz bakım boyutudur.
Özetle öz bakım, mesleki stres faktörlerine rağmen bireyin profesyonel etkililiğini devam ettirmesine ve bütün olarak fiziksel, ruhsal ve zihinsel iyilik halini artırması ve korumasına olanak tanıyan çok çeşitli davranış, aktivite ve stratejilerden oluşmaktadır.
Profesyonellere Tavsiyeler
*İlişkisel Boyutta:
- Arkadaş, aile veya yakın ilişki kurulan diğer bireylerle iletişimi güçlendirmek,
- Bu kişilerle keyifli ve doyurucu zamanlar geçirmek için çabalamak,
- Sosyal destek ağını geliştirmek,
- İlişkilerde sağlıklı sınırlar oluşturmak,
- Fazla yük getiren, enerjiyi tüketen veya zarar veren ilişkileri düzenlemek,
- Tek yönlü ilginin olduğu ilişkileri sınırlandırmak,
- İş dışındaki ilişkilerde psikolojik danışman rolünden uzaklaşmak.
*Manevi Boyutta:
- Yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmek, iyilik yapmak,
- İyimser ve umutlu olmak ve bu özelliklerini etrafına yaymak,
- Sahip olunanlar için minnettarlık göstermek,
- Çocuklarla, hayvanlarla, doğayla ilgilenmek,
- Yaşamın maddi olmayan yönlerinin farkında olmak,
- Yaşamda neyin anlam taşıdığını ve onun yerini fark etmek,
- İnanılan daha büyük bir güçle (Allah, Tanrı vd.) bağlantıyı artırmak için dua – ibadet etmek,
- İlham verici kitaplar okumak, müzikler dinlemek, filmler izlemek.
*Bilişsel – Duygusal Boyutta:
- Duygu, düşünce, inanç ve tutumlarının farkında olmak için çabalamak,
- Farkındalık için günlük kullanmak,
- İlham verici ve mesleki olmayan kitaplar okumak,
- Mizahı kullanmak,
- Duyguları bastırmamak, inkar etmemek,
- İç konuşmaların iyimser ve olumlu olmasını sağlamak,
- Ekstra sorumluluklara “hayır” demek,
- Spor, müzik, sinema ve tiyatro gibi aktivitelerle ilgilenmek,
- Yeni şeylere meraklı olmak,
- Stres azaltıcı aktivitelerle ilgilenmek,
- Psikoterapi desteği almak,
- Mesleğin zorlayıcı ve ödüllendirici yanlarını bilmek,
- Öz bakım ihtiyaçlarının farkında olmak.

*Profesyonel Boyutta:
- Profesyonel destek ağını geliştirmek: Meslektaşlarla ve iş arkadaşları ile iletişimi güçlendirmek, iş arkadaşlarından yardım istemek, süpervizyon almak ve profesyonel kuruluşlarla işbirliğini güçlendirmek.
- Profesyonel gelişimi sürdürmek ve alan bilgilerini sürekli güncellenmek: Alanla ilgili kitapları, makaleleri, tezleri veya diğer kaynakları takip etmek ve hizmet içi eğitimlere katılmak.
- Danışanlarla kurulan terapötik ilişkiyi düzenlemek: Danışanlarla kurulan ilişkide sınırları iyi ayarlamak ve gerektiğinde hayır diyebilmek, sempati veya karşıt transferansa dikkat etmek ve empati dengesini iyi ayarlamak, başarı ve doyumun ölçüsünü iyi ayarlamak, danışan-psikolojik danışman rollerine ilişkin işlevsel veya akılcı olmayan düşünceleri fark etmek ve değiştirmek.
- İş yerini iyilik halini destekleyici ve eğlenceli bir ortama dönüştürmek: İş yerinde gün içerisinde hem bilişsel ve duygusal hem de fiziksel anlamda dinlenme molaları vermek, iş yükünü dengelemek ve aşırı iş yükü olduğunda ihtiyaçları ifade edebilmek, iş yerinde rutinleri azaltmak.
- Atılganlık, zaman yönetimi (eisenhoower matrisi), empati, duygu yönetimi gibi psikolojik beceriler üzerine çalışmak.
- Aynı yerde çalışan kişilerin zaman zaman farklı konularda konuşması.
Ayrıca farkındalık odaklı eğitimlerin terapistlerin kişisel yaşantıları ve mesleki yaşamlarına etkisi büyüktür. Farkındalık uygulamaları arasında çeşitli meditasyon teknikleri yoga, zen, beden taraması, nefes egzersizleri, qigong gibi teknikler yer almaktadır. Bu tür uygulamaların duygusal zorluklar, depresyon gibi durumlarda azalmaya, bilişsel beceriler ve dikkatte artmaya neden olduğu dikkat çekmektedir. Bu etkinin hem seans içerisinde (anda olmak ve zorlayıcı seans içeriğiyle başa çıkabilmek gibi) hem de seans dışında (kuramsal değişimler, seanslar arasında rahatlayabilme gibi) sürdüğü ve ruh sağlığı çalışanlarının yaşamlarının her alanında onların yararına olduğu gözlemlenmiştir.
Çalışmalar başarılı terapistlerin başarılarının kişilik özellikleriyle de ilişkili olduğunu göstermiştir. Farkındalık temelli eğitimlerin oluşturduğu değişim bu kişilik özellikleriyle örtüşmektedir.
Farkındalık temelli eğitimlerin terapistler üzerindeki etkisinin araştırıldığı bir meta analiz çalışmasına göre terapistlerde şu alanlarda değişimler meydana gelmiştir;
-Genel fayda (rahatlama, ayrıştırma),
-Kuramsal ve kavramsal değişimler (farkındalık önerme ve uygulama, kavramsallaştırmada değişimler, kuramsal örtüşmeler),
-Kişilik özelliklerinde değişim (kendine güven, merhamet, sorumluluk /sorumluluğun netleştirilmesi, sakinleşme ve yavaşlama),
-Yeni terapistlik becerileri (kabul, anda olmak ve ilişki kurma, empati becerisinde artış, sonuç odaklı olmama, farkında olma, bakım verme, odaklanma, başa çıkma).
Eğlendirirken eğlenebileceğimiz, eğlenirken eğlendirebileceğimiz nice yolculuklara eşlik etmemize.
Kaynaklar
Gülüm, İ. V. (2016). Mindfulness training and practice for effective therapist characteristics: A metasynthesis study. Current Approaches in Psychiatry, 8(4), 337-353. doi:10.18863/pgy.253439
Karabağ, G. (2021). Psikolojik Dayanıklılık ve Öz Bakım Sosyal İçerme Eğitim Programı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, https://www.aile.gov.tr/media/127524/egitici-kitapcik1.pdf.
Köylüoğlu B., & Alkar, Ö. (2021). Psikoterapistlerin Mesleki Yeterliliğini Belirleyici Bazı Değişkenler: Yeterliliğinin Değerlendirilmesi, Kişisel Terapi, Öz Bakım, Duygusal Yeterlilik. Muhakeme Dergisi/Journal, 4(1) (2021) 14-27.