Davranışsal bağımlılıklarda, kişinin dışardan bedenine aldığı herhangi bir madde olmadan davranışa bağlı olarak bağımlılık gelişmektedir. Kişinin davranışı tekrarlamasıyla tıpkı kimyasal bağımlılıklarda olduğu gibi beyindeki ödül mekanizması aktive olur. Dolayısıyla kişi kendini ödüllendirilmiş hissettiğinden sıklıkla davranışı tekrarlamaya başlar. Kimyasal bağımlılıkların davranışsal bağımlılıklara oranla daha az araştırıldığı ve çalışıldığı bilinmektedir. Davranışsal bağımlılıkların doğrudan beyindeki etkilerini ve bedende meydana getirdiği değişiklikleri görmek kimyasal bağımlılıklara göre çok daha zordur. Ek olarak kimyasal bağımlılıklarda hayvanlar üzerinde yapılan çalışmaların daha kolay olması da kimyasal bağımlıklara gösterilen ilginin artmasına sebep olmaktadır. Bu araştırmaların az olması da toplumun davranışsal bağımlılıklar konusundaki farkındalığı ile doğrusal görünmektedir. Maalesef, davranışsal bağımlılıklar toplum tarafından “kötü bir alışkanlık” olarak nitelendirilmekte ve bağımlılık hastalığı olarak değerlendirilmemektedir.
Davranışsal bağımlılıklar içinde en yaygın olanlardan biri olarak “kumar bağımlılığı” Ruhsal Bozuklukların Tanısal El Kitabı’na (DSM) ancak 1980’li yıllarda girmiştir. Neyse ki bu yıllardan sonra davranışsal bağımlılıklara olan ilgi giderek artmıştır. İnternet Oyunu Oynama Bozukluğu (İOOB-Internet Gaming Disorder) 2013 yılında Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından Ruhsal Bozuklukların Tanısal El Kitabı, Beşinci Baskısında (DSM-5) yer almaktadır. Günümüzde davranışsal bağımlılıklar çerçevesinde bir çatı kavram olarak teknoloji bağımlılığı da ön plana çıkmaktadır.
Değişen hayat tarzının da etkisiyle, egzersiz bağımlılığı, iş bağımlılığı, yeme bağımlılığı, cep telefonu bağımlılığı, bilgisayar oyunu bağımlılığı, internet bağımlılığı, cinsellik bağımlılığı gibi pek çok yeni bağımlılık türü ortaya çıkmıştır. Ayrıca, zamanla bağımlılık türlerinin formlarında da değişimler meydana gelmiştir. Cinsellik bağımlılığı online cinsellik bağımlılığına, kumar bağımlılığı online kumar bağımlılığına, alışveriş bağımlılığı online alışveriş bağımlılığına yerini bırakmaktadır.
Kontrolsüz kullanılan her maddenin bağımlılık oluşturabilme riski olduğuna dair görüşler olmakla beraber patoloji ve davranış biçimi arasında bir ayrım yapmak gerekmektedir.
Davranışsal bağımlılıklar ve kimyasal bağımlılıklar (alkol, madde bağımlılığı vs.) arasında oldukça benzer yanlar bulunmaktadır. Tolerans gelişimi, yoksunluk belirtileri, aşerme, eş tanı, değişen nörobiyolojik yapı, tedavi süreci, genetik etki gibi faktörler birbiriyle oldukça örtüşmektedir. Davranışsal bağımlılıkların özelliklerine bakıldığında ise bağımlılık alanında önemli isimlerden biri olan Griffiths’e göre altı kritere uyum gösteren her davranış bir davranışsal bağımlılık olabilir;
- Dikkat çekme: Davranışın, kişinin hayatında işlevselliği bozacak derecede hakimiyet sağlaması durumudur. Bu sebeple kişinin iş, eğitim, sosyal hayatında meydana gelen işlevsizlik giderek belirgin hale gelir.
- Duygudurum değişikliği: Kişiler, davranışı yerine getirdiklerinde hissettikleri duyguda değişim meydana gelir. Örneğin, huzursuz hisseden bir kişinin kumar oynama davranışı esnasında kendini içinde bulunduğu huzursuzluktan uzak hissetmesi ve sakinleşmesi ya da alışveriş yaptıktan sonra rahatlama hissetmesi gibi.
- Tolerans: Kişinin davranışı sonucu oluşan etki değerini artırmak için giderek daha fazla zaman harcaması, davranışı artırması. Örneğin online oyun oynarken geçirdiği saatin giderek artması, alışveriş için ayrılan bütçenin giderek artması gibi.
- Geri çekilme belirtileri: Kişinin davranıştan uzak kaldığında duygu durumunda, fizyolojisinde meydana gelen değişimler. İnternet bağlantısında problem yaşandığında aşırı sinirlenme, titreme, terleme meydana gelmesi. Telefonunu unuttuğunda ağlama nöbeti geçirmesi gibi.
- Çatışma: Kişinin kendi içsel sürecinde çatışma yaşaması, kendiyle savaşıp kendini durduramaması. Ya da kişinin çevresiyle davranışı sebebiyle çatışma yaşaması durumudur.
- Nüks: Kişinin uzun süre davranıştan uzak kalmayı sağlamasına rağmen davranışa tekrar dönmesidir. Tekrarlarla devam eden bir sürecin içinde olmasıdır.
Her ne kadar kontrol edilemeyen her davranışın bağımlılık oluşturabilme riski bulunsa da, belli davranışların bağımlılık oluşturabilme riskine karşın genel bir kanâat bulunmaktadır. Kumar, akıllı telefon, cinsellik, alışveriş, egzersiz, yeme, bilgisayar oyunları bağımlılığı ise bunların başlıcalarıdır.
Risk faktörleri
Davranışsal bağımlılıklar açısından pek çok risk faktörü bulunmaktadır.
Sorunlarla başa çıkma becerilerindeki eksiklik kişiyi davranışsal bağımlılıklara yöneltebilmektedir. Sorunları çözmek üzere yeterli beceriye sahip olamayan bireyler içinde bulundukları durumun oluşturduğu duygudan kaçınmak için de bağımlığa yönelebilmektedir. Özellikle boşluk ve anlamsızlık hissi regüle edilmesi zor duygulardandır. Zamanla, davranış bu duyguları savıcı bir savunma haline gelebilir. Giderek artan rahatlık duygusu kişinin memnun olmadığı duygudan kaçınmak için bir kaçış yolu olabilir. Eğer kişi duygudan kaçınmak için yalnızca bu davranışı kullanır hale geldiyse bağımlılıktan söz edilebilir.
Yenilik arama eğilimi bulunan kişilerde bağımlılık riski daha yüksektir.
Sosyal ilişkileri bozuk olan, iletişim problemleri yaşayan kişilerde bağımlılığın daha fazla görüldüğü bilinmektedir. Depresyon, düşük özgüven, kaygı, stres de kişileri bağımlılıklar açısından riskli kılmaktadır.
Davranışsal bağımlılıkların gelişmesiyle birlikte pek çok sorun ortaya çıkabilmektedir. Evliliklerin sonlanması, iş kaybı, travma, depresyon, düşük özgüven, sosyal çatışma, intihar gibi durumlar yaşanabilir.
Her bağımlılık türünün spesifik olarak değerlendirilmesi, farklılıklarının ve benzerliklerinin ayrıdedilmesi, tedavi sürecinin planlanması açısından daha etkili olacaktır.
Tüm bağımlılıklardan özgürleşmek temennisiyle..
Kaynaklar
Dinç, M (2021). Online Kumar ve Cinsellik Bağımlılığı. Kaknüs yayınları.
Öztürk, M. & Ögel, K. (ed.). Bağımlılık Tanı, Tedavi, Önleme. İstanbul: Yeşilay Yayınları, 1. Basım, 2019.
Tarhan, N. & Nurmenedov, S. (2013). Bağımlılık: Sanal veya Gerçek Bağımlılıkla Başa Çıkma. Timaş Yayınları, 2.Baskı, İstanbul.