Kararsızlık…
Gelişim dönemleri içinde öğrenilmiş bir davranış olan “karar verme eylemi” bir takım aşamalardan geçer. Bu aşamalar; karar verilmesi gereken bir durumun farkına varma, durumu tanımlama, karar verilmesi gereken durum ile ilgili bilgi toplayarak seçenekleri belirleme, seçenekleri araştırma, inceleme ve değerlendirme, birey yaşamı açısından en olumlu ve etkili sonuçlar doğuracak olan seçeneği tercih etme ve uygulamaya koyma, sonuçları değerlendirerek gerekirse yeniden seçim yapma ve yapılan seçimle ilgili yakın sosyal çevreden geribildirim alma.
“Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım”
― Oğuz Atay , Tutunamayanlar
Kararsızlık Nedir?
Psikoloji biliminde bir değerlendirme; Eğer sık sık kararsız kalıyorsanız, yaşamınızda yolunda gitmeyen bir şeyler var demektedir. Kararsızlığın, artık kronik bir rahatsızlık halini almasına “Abulia” denir. Bu noktada artık kararsızlığınız gündelik yaşamınızı aşarak, bir yaşam tarzı haline gelir ve en basit şeylerin kararını bile veremezsiniz.
Kararsızlık her zaman ruhsal bir sorun olarak değerlendirilmez. Herkesin hayatında karar vermekte zorlandığı bazı anlar var olmuştur. Kararsızlık haliniz yaşamdaki işlevselliğinizi çok bozuyorsa, strese, zaman kaybına, üretkenliğin kısıtlanmasına, ilişkilerin bozulmasına sebep oluyorsa sorun olarak değerlendirilebilir. Destek alınması gerekir.
Kararsızlık çoğu zaman kişilik yapısı ile ilgilidir. Kararsızlığın en belirgin olarak yaşandığı kişilik bozukluğu obsesif kompulsif kişilik bozukluğudur. Karar vermeniz ne kadar güçleşirse, anksiyete ve geriliminiz de o kadar artar. Sonunda bu gerilim ve anksiyete sağlıklı bakış açınızı bozup yanlış kararlar almanıza sebep olabilir. Kararsızlık bir ruhsal hastalıktan veya özgüven eksikliği, geçmiş kararların kötü sonuçlar doğurmuş olması gibi nedenlerden kaynaklanıyorsa tedavisinin bir ruh sağlığı uzmanı tarafından yürütülmesi gerekmektedir. Kararsızlığın köklü tedavisi psikoterapi ile mümkündür. Bu tür durumlarda psikoterapi eğitimi almış olan bir psikiyatriste ya da klinik psikoloğa başvurulmalıdır.
Karar verme sürecinde bireysel farklılıklar ve öğrenilmiş beceriler devreye girmekte ve genel olarak aceleci-duygusal ya da bilgiye dayalı-akılcı karar verme şeklinde iki temel strateji ortaya çıkmaktadır. Bu stratejilerin seçilişinde ve kullanılışında ise temel kişilik özellikleri, eğitim düzeyi, geçmiş yaşantılar ve alışkanlıklar etkili olmaktadır.
Kararsızlık Türleri
Aceleci kararsızlık yaşayan bireyler karar verirken; seçenekler hakkında araştırma yapmaktan kaçınmakta, durum üzerinde detaylı düşünmek yerine o anda en çok hoşuna gideni seçerek hemen karar verme yoluna gitmektedir. Başka bir deyişle birey bir an önce karar vererek kurtulma yolunu seçmekte, daha sonra hoşuna gitmediğinde ise hemen verdiği karardan vazgeçmektedir.
Bir diğer kararsızlık türü olan araştırıcı kararsızlıkta ise birey; karar verirken bütün seçenekler hakkında bilgi toplamasına rağmen en uygun seçeneğin hangisi olduğuna karar vermekte ve kararı kesinleştirmekte güçlük ve kaygı yaşamakta, kimi zamanda verdiği karardan kısa sürede vazgeçebilmektedir.
Kararsızlığın Sebepleri
- Öz güven eksikliği
- Gelecekten korkma
- Bedel ödemekten korkma
- Sorumluk taşımak istememe
- Mükemmeliyetçilik
- Başkaları ne der korkusu (reddedilme, eleştirilme)
- Böyle yetişmiş olmak (anne ilgisinin tutarsızlığı)
- Öğrenmiş olmak
- Bağımlı Kişilik Özellikleri Gösterme
Kararsızlığa Neden Olan Durumlar
Yaklaşma-Yaklaşma çatışması (+, +): Aynı anda, aynı şiddette istenen iki güdüden bir tanesini seçememe halidir. Hem çilek hem muz yemek istemek gibi.
Yaklaşma-Kaçınma çatışması (+, -): Bu çatışmada, hem hoşa giden hem de gitmeyen olayları bir arada yaşarsınız. Kişinin hem kilo vermek istemesi hem de fazla tatlı yemek istemesi gibi.
Kaçınma-Kaçınma çatışması (-, -): Aynı anda iki istemediğiniz durumdan bir tanesini seçmek zorunda kalmanız durumudur. Hem dişçiye gitmek hem de diş ağrısı çekmek istememe gibi.
Kararsızlığın Olumsuz Sonuçları
Karar vermeniz ne kadar güçleşirse, anksiyete ve geriliminizde o kadar artar. Sonunda bu gerilim ve anksiyetiniz sağlıklı görüş açınızı bulandırıp yanlış kararlar almanıza sebep olabilir.
Kararsızlık büyük ölçüde vakit kaybına neden olur. Kişiler karar vermek için harcadıkları zamanın farkında olmayabilirler. Ya da boşa giden zamanın farkına varıp kendileriyle çatışma yaşayabilir, memnuniyetsizlik hissedebilirler.
Bireyler yaşadıkları kararsızlığın farkına vardıklarında bu duruma öfkelenebilirler ve kendilerine duydukları bu öfke özgüvenlerini baltalayabilir.
Kararsızlık kişilerin motivasyonlarını düşürür. Belirlenen herhangi bir hedefe ulaşmak konusunda hangi adımları izleyeceğine karar veremeyen bir kişi her geçen gün heyecanını biraz daha kaybeder.
Tavsiyeler
- Karar vermenizi zorlaştıran mükemmelliyetçiliğinizle baş etmeyi öğrenin. Mükemmel, iyinin düşmanıdır unutmayın. Mükemmeli beklerken seçimsiz kalıyor ve iyiyi kaybediyor olabilirsiniz.
- Küçük kararlar vererek başlayın. Büyük kararları küçük kararlara bölün. Misafirinize hangi yemekleri yapacağınızı düşünmeden önce, çorbaya sonra ana yemeğe sonra tatlıya karar vermek gibi kararlarınızı bölün.
- Eğer karar vermeniz gereken şey, hakkında daha fazla bilgi edinmeyi gerektiriyorsa, konu hakkında araştırma yapmayı ihmal etmeyin. Araştırmaktan kaçınmayın.
- Ufak kararsızlıklar yaşadığınızda “kararınızın sonucunda ne olursa olsun en fazla ne olabilir ki?” diye düşünün.
- Kararsızlığınıza yol açtığını düşündüğünüz başka bir probleminiz varsa bunları ortadan kaldırmaya çalışın (depresyon, anksiyete, bağımlı kişilik yapılanması gibi).
- Kararların avantaj ve dezavantajlarının listesini yaparak analiz edin. Elinize bir kalem kağıt alıp olası ihtimalleri ve aklınıza gelen tüm avantaj ve dezavantajlarını, bu ihtimaller dahilinde ortaya çıkabilecek sorunları ve çözümleri listeleyin. Listedeki maddelerin çoğunluğunun ve içeriklerinin size ne anlam ifade ettiğini değerlendirin.
- Alacağınız kararın şimdi, yakın ve uzak gelecekte size ne hissettireceğini hayal edin. İlk sorunuz aldığınız kararın sizi şu an nasıl etkilediğine cevap verir. İkinci sorunuz, kararınızın gerçek sonuçlarını elde etmeye başlayacağınız zaman üzerine düşünmenizi hedefler. Son soruda ise, kararınızın hemen hemen tüm sonuçlarıyla yüzleştiğiniz ve tüm mahsullerini topladığınız zamanı derinlemesine düşünmenizi sağlar. Böylelikle, bir kararı enine boyuna düşünmüş, değerlendirmiş ve uzun vadeli sonuçları üzerine düşünmüş olursunuz. Bu sizi kararı almak veya diğer seçeneğe yönelmek için motive edecektir.
- Kararlarınızı alırken başkalarından fikirler alın ancak en sonunda kendinizi dinleyin. Karar alırken çevrenizden fikir almanız size yardımcı olacaktır ama son aşamada sorumluluğu kendi üzerinize alın. İçinize sinmeyen, arkasında durmayacağınız kararları almaktan kaçının. Kararınız istediğiniz biçimde sonuçlanmadığı takdirde, çevrenizdekileri sizi etkilemekle suçlamak iki taraf için de büyük pişmanlıklara sebep olabilir. Bu yüzden, her ne olursa olsun kendi istekleriniz dahilinde adımlar atın.
- “Bir arkadaşınıza bu konuda fikir veriyor olsaydınız ona ne derdiniz?”, düşünün. Kendi adınıza karar alırken, günlerce düşünmek durumunda kalabilirsiniz. Fakat bir arkadaşınız size akıl danıştığında çok daha kolay yorum yaparsınız. Bu doğrultuda, karar almanız gerektiğinde, sanki bir arkadaşınız sizden yardım istiyormuş gibi durumu değerlendirin. Kendi başınıza konuşmalar yapın, sorular sorun mümkün olduğunca objektif düşünerek kararınızı verin.
Kaynaklar
Ferrari, J.R. ve Dovidio, J.F. (2001). Behavioral information search by indecisives. Personality and Individual Differences, 30, 1113-1123.
Gelatt, H.B. (1989). Positive uncertainty: A new decision-making framework for counseling. Journal of Counseling Psychology, 36, 252-256.
Osipov, S.H. (1999). Assessing career indecision. Journal of Vocational Behavior, 55, 147-154.
Sardoğan, M.E., Karahan, T.F. Ve Kaygusuz, C. (2006). Üniversite Öğrencilerinin Kullandıkları Kararsızlık Stratejilerinin Problem Çözme Becerisi, Cinsiyet, Sınıf Düzeyi ve Fakülte Türüne Göre İncelenmesi . Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2, 79-97
Zakay, D. (1990). The role of personal tendencies in the selection of decision-making strategies. Psychological Record, 40, 1-6.
Diğer yazılarıma buradan ulaşabilirsiniz.