Bipolar bozukluk; manik depresif bozukluk, iki uçlu duygudurum bozukluğu, iki uçlu mizaç bozukluğu olarak da bilinir. Önceleri manik depresyon, manik atak olarak da bilinmekteydi. Toplumda her elli kişiden birine bipolar bozukluk tanısı konmaktadır. Sanat, edebiyat, sinema dünyasından yerli ve yabancı pek çok ünlü de bu tanıya sahiptir. Beethoven, Vincent Van Gogh, Sting, Napoleon Bonaparte, Elvis Presley, Jean-Claude Van Damme, Jim Carrey, ve Nurseli İdiz bunlardan birkaçıdır.
Bipolar bozukluk bir ucu depresyon dönemine bir ucu da manik döneme uzanan bir duygudurum bozukluğudur. Bu dönemler gün içindeki değişen duygudurumundan farklı olarak, daha uzun bir süreci kapsar; ataklar şeklinde meydana gelir. Bu duygudurum hali şiddetli düzeyde inişli çıkışlıdır. Ancak gündelik yaşamdaki duygu iniş çıkışlarından farklı olarak kişinin işlevselliğini bozacak düzeydedir.
Bipolar bozuklukta temel nörotransmitter dopamindir. Manik atak sırasında dopamin fazlalığı olabilir. Hastalık dolayısıyla mizaç, davranış ve zihinsel işlevlerde aşırılık ortaya çıkar.
Bipolar bozukluk her yaşta görülebilir. Genellikle 15-24 yaş arasında ortaya çıkar. Tüm dünyada benzer sıklıkta görülmektedir. Kadın ve erkek arasında görülme sıklığı açısından bir fark yoktur. Kimi zaman yaşamsal olaylar, kimi zaman hormonal değişiklikler atakları tetikleyebilir. Mani, hipomani, depresyon ve hepsinin olduğu karma dönemlerden oluşabilir.
Bipolar bozukluğun seyrindeki en önemli özelliklerden biri mevsimsellik göstermesidir. Mevsimsel özellik olarak hastalar ilkbahar – yaz aylarında taşkınlık, coşkunluk yaşarken, sonbahar – kış aylarında ise çökkünlük, durgunluk içine girebilirler. İlkbahardan yaz aylarına geçiş hastalığın alevlenmesi açısından dikkat edilmesi gereken dönem gibi görünmektedir. Ancak her hastanın mevsim geçişinden etkilenmesi gerekmemektedir. Hastaların ¾’ü mevsim geçişiyle tetiklenmez.

Mani Dönemi
Genellikle ani başlar ve süresi 2 hafta ile 4-5 ay arasında değişir (ortalama 4 ay).
Bu dönemde aşağıdaki semptomlar görülebilir:
- Büyüklük hissi, kendine güvende aşırı artma
- Uyku gereksiniminde azalma
- Çok konuşma, gevezelik
- Aşırı sevinç, aşırı coşku
- Ani saldırganlık ve paranoya
- Yeni fikirler, hızlı düşünme
- Her zamankinden fazla konuşma isteği
- Artan aktivite ve enerji, yerinde duramama
- Değişen algılama (başka bir dünyada olma duygusu, sese karşı duyarlılık, keskin algılama)
- Görüntü ve/veya ses halüsinasyonu
- Artan yaratıcılık
- Azalan uyku ihtiyacı
- Artan cinsel ilişki isteği
- Önemli olma ve bütün ilgilerin merkezinde olma duygusu
- Artan alkol ve madde kullanımı
- Aşırı duyarlılık, gerginlik, sabırsızlık
- Artan para harcama
- Konsantrasyon güçlüğü, dikkatin kolay dağılması
- Huzursuzluk, karmaşa
- Her zamankinden fazla kavga ve tartışma
- Günlük yaşam seyrine uymama
Bazen hastalarda gerçeklikten kopuş belirtileri de görülebilir. “Ben peygamberim, beni örgütler izliyor, bana mesaj veriyorlar, ülkeyi ben yönetiyorum” gibi düşünceler ortaya çıkabilir. Ayrıca kişilerde olmayan sesleri duyma, olmayan şeyleri görme gibi gerçek dışı belirtiler de ortaya çıkabilir.

Hipomani Dönemi
Hipomani belirtileri, maniye göre daha hafiftir. Sıklıkla hastalık olarak görülmeyip gözden kaçabilir. Atak sırasında belirtilerden birkaçının bir arada bulunması gerekir. Aşağıdaki belirtilerin mani dönemindeki kadar şiddetli olmadığı dönemdir:
- Kişinin kendine güveninde aşırı artma
- Neşelilik
- Uyku ihtiyacında azalma
- Dikkatin kolayca dağılması
- Fiziksel ve zihinsel aktivitede artma
- Kötü sonuçlar doğurabilecek aktiviteler içine girme

Depresyon Dönemi
- Çökkün duygudurum
- Kişinin daha önceden ilgi duyduğu şeylere karşı ilgisizlik hissetmesi,
- Zevk alamama
- Umutsuzluk
- Etkinliklere karşı ilgide belirgin azalma
- Yeme isteğinde azalma ya da artma
- Uykusuzluk çekme ya da aşırı uyuma
- Hareketlerde aşırı yavaşlama, donukluk
- Unutkanlık, dikkatte bozulma
- Bitkinlik ya da güçsüzlük (enerji düşüklüğü)
Bazen hastalarda gerçeklikten kopuş belirtileri de depresif belirtilere eşlik edebilir. “Savaş çıkacak, afet olacak, sokaklarda kalacağız, suçluyum, günahlarım sebep olacak” gibi düşünceler ortaya çıkabilir. Ayrıca kişilerde olmayan sesleri duyma, olmayan şeyleri görme gibi gerçek dışı belirtiler de ortaya çıkabilir.
Karma Dönem
Çoğunlukla bipolar bozukluk dönemleri belirtileri ayrı ayrı meydana gelir. Mani, hipomani ve depresyon dönemi ayrıdır. Ancak bazı hastalarda bu belirtiler birlikte görülebilir. Kişi hem aşırı neşeli, hareketli hissederken hem de aşırı mutsuz, yorgun hissedebilir. Bu kişinin karma dönemde olduğunun göstergesi olabilir.
Tedavi
Kişinin bir mani dönemi yaşamış olmasıyla bipolar bozukluk tanısı hekim tarafından konabilir. Genellikle ilk atak depresyon dönemi olur. Hastalığın ilk dönemlerinde ataklar arasında uzun aralar olabilir. Geç başlama yaşı, ataklar arasında geçen sürenin uzun oluşu, alkol, madde kullanımı olmaması, olumlu aile, iş koşulları olması hastanın tedavisi açısından olumludur.
Bipolar bozukluk kronik bir hastalıktır. Tedavi olunmadığı takdirde ataklar yineleyebilir. Dolayısıyla ataklar öncesi önleme tedavisi oldukça önemlidir. Tedavide, ataklar arasında geçen süreyi uzatmak ile ataklar arasında işlevselliğin arttırılması da hedeflenmektedir. Tedavi olunmadığında, atak sayısının artmasıyla epizodlar daha uzun sürme ve sıklaşma ile kronikleşebilir. Tedavi edilmeyen mani ve hipomani birkaç ay, depresyonsa en az 6 ay boyunca devam edebilir.
Şiddetli mani döneminde olan kişilerin riskli davranışlar, depresyonda intihar düşüncesi, gerçeklikle bağlantının kopması dolayısıyla hastaneye yatırılması gerekebilir.
İlaç kullanımının düzensizliği, olumsuz yaşam olayları, uyku düzeninin bozulması, alkol-madde kullanımı, mevsim geçişleri atak tetiklenmesine yol açabilir.
Bipolar bozukluğun temel tedavisi ilaç tedavisidir. Bu hastalığın tedavisinde kişilerin duygudurumunu kontrol altına almak için “duygudurum düzenleyicileri” kullanılır. Ek olarak antipsikotik, antidepresan, anksiyolitik ilaçlar da kullanılabilir. Doktor kontrolünde kullanılan ilaçlar bağımlılık yapmaz. Ancak bağımlılık yapacak endişesiyle ilaçları kullanmamak, hastalığa yol açar. Bunlar doktor kontrolünde kullanıldığında gelecek atakların önlenmesi ve başlamış bir atağın tedavi edilmesinde etkilidirler. Ek olarak ilaç desteği ile alınan psikoterapi ile hastalığın nüksü önlenebilir, farkındalık oluşturulabilir. Kişi hastalığın hayatına etkilerini fark eder ve kendini izleyebilmeye başlar.

Hasta Yakınlarına
Kişiler ilaçlarını içmeyi unutuyorsa; ilaç rutini oluşturmak, hep aynı saatte ilaç almak konusunda teşvik edilebilir. İlaç hatırlatma uygulamalarını kullanabilir, günlük ilaç kutusu temin edilebilir. Onun için uygun yöntemi sorarak, onayladığı takdirde arayarak ya da mesajla ilaç kullanımını hatırlatabilirsiniz.
İlaçların yan etkisinden şikayetçi olduğunda; Her ilaçta olduğu gibi bipolar bozukluk tedavisinde kullanılan ilaçların da yan etkileri olabilir. Bazı müdahaleler ya da ilaçlar ile bu etkileri kontrol altına almak mümkündür. Zaman içinde ilaçlara tolerans geliştiğinden ilaçların yan etkisinde azalma meydana gelecektir. Ancak hasta yan etkileri doktoruyla paylaşmalıdır. Yan etkilere dair yaşamsal müdahaleler de olumlu sonuçlar vermektedir. Kilo artışından endişelenen birinin egzersiz yapması ve sağlıklı beslenmesini teşvik etmek, beslenme düzenlemeleri yapmak etkili olacaktır. İlaçların uyku ritmine olası yan etkilerine dair değişiklikler; uyku öncesi yemek, kafein tüketiminden kaçınmak, uyku saatlerini düzenlemek, uyku hijyenine dikkat edecek önlemlerin alınması da etkili olabilmektedir.
Hastalar ilaçlarını kullanmak istemediğinde; Hastalar özellikle mani ve hipomani döneminde olduklarında kendilerini normale göre iyi hissettiklerinden ilaç kullanmak istemeyebilirler. Bu durumlarda hastanın doktorundan muhakkak yardım istenmelidir. Bipolar bozukluk tedavisinde tedavinin uzun soluklu olacağı, doğru tedavinin bulunmasının zaman alabileceği bilgisi paylaşılmalıdır. Koşullar ne olursa olsun ilaç bırakma kararının doktor ile birlikte alınması gerekir.
Hastanın mani döneminde iç görüsü, kendine dair farkındalığı olmadığında; Hasta atakta olduğunu fark etmeyebilir. Bu süreçte hastayı tedavi için motive etmeye çalışmalıdır. Keskin ve buyurucu ifadelerden kaçınmak ve öneri, fikir sunmak şeklinde yaklaşılmalıdır. “Birkaç gündür az uyuyor, az besleniyorsun. Sağlığın bozulabilir, endişe ediyorum, birkaç gün hastanede kalmak iyi gelebilir, ne dersin?” gibi. Kişi özellikle depresif dönemde olduğunda intihar düşünceleri motivasyon sağlamayı zorlaştırabilir. Bu durumda hayati risk ortadan kalkana kadar doktorun zorunlu yatış vermesi gerekebilir.
Alkol madde kullanmak isteyen hastalarda; Bipolar bozukluk ve bağımlılık sık olarak birlikte görülebilmektedir. Bu tedavinin seyrini zorlaştırabilir. Dolayısıyla hasta yakınları bu durumu hastanın doktoruyla paylaşmalıdır.
Nüks riskini azaltmak için yapılabilecekler; Uyku düzeninin bozulması manik atakları tetikleyebilmektedir. İlaçların düzenli alınması, uyku düzeni takibi doktor ve hasta yakını tarafından yapılmalıdır. Stres nüks riskini arttırmaktadır. Uyku düzenini bozan vardiyalı işlerde çalışmak bipolar bozukluk hastaları için önerilmez.
Stresle baş edebilmek için; Günlük rutinler oluşturmak, egzersiz yapmak, sosyal aktivitelere zaman ayırmak, aile ile etkinliklerin planlanması, sorumlulukları düzenlemek konusunda yardımcı olmalıdır.
Bipolar hastalarla bir araya gelmek, destek gruplarına katılmak etkilidir. Kişinin yalnız olmadığını görmesi, diğer hastaların deneyim ve başarılarını dinlemesi iyileştirici bir etkiye sahiptir. Derneklere üye olmak, toplantılara katılmak yarar sağlayacaktır.
İntihar düşüncesi olan hastalar; Hastanın intihar riskinden şüphelenildiğinde kesinlikle bu durum dikkate alınmalıdır. İntihar riski olduğunda ivedilikle acil servise ya da psikiyatri kliniğine götürülmelidir. Çevrenizden bu konuda destek isteyebilirsiniz. Kişinin intihar riski oluşturabilecek nesnelerden uzak tutulması gerekmektedir. İlaç, kesici alet, silah gibi cisimler evde tutulmamalıdır.
Hastalığın şiddeti açısından hayati bir risk olmadığında; Hastaların hayatına fazla müdahaleci olmak yerine gerektiğinde onların yanında olduğunuzu hissettirmek çok daha yararlıdır.
Kitap Önerileri
İyi Hissetmek Yeni Duygudurum Tedavisi / Dr. David Burns / Psikonet Yayınları
Hakan Türkçapar / Depresyondan Çıkış Yolu / Epsilon Yayınevi.
Ögel, K. & Tekin, K. Ruhsal Sorunlar Hakkında Ne Yapmalıyım? Aile ve Yakınlar İçin Bilgiler. Uçurtma Yayınları.
Kaynaklar
Amerikan Psikiyatri Birliği (2014). DSM-5 tanı ölçütleri başvuru el kitabı (Çev. E. Köroğlu). Ankara: Hekimler Yayın Birliği.
Burns, D., (2005). İyi Hissetmek Yeni Duygudurum Tedavisi. Psikonet Yayınları
Ögel, K. & Tekin, K. Ruhsal Sorunlar Hakkında Ne Yapmalıyım? Aile ve Yakınlar İçin Bilgiler. Uçurtma Yayınları.
Diğer yazılarıma buradan ulaşabilirsiniz.